19.12.2009

Atletico Madrid?


Dünkü kura çekimi sırasında birçok Galatasaraylının kaşılaşmak istemediği ekiplerden biriydi Atletico Madrid. Rakibin ismi ne kadar büyük olsa da, çok büyük hedefleri olduğunu açıklayan Galatasaray'ın rakip seçme lüksü fazla yok.


Brugge, Copenhagen, Standart Liege, Hertha Berlin, Rubin Kazan ve Atletico Biboa benim kişisel tercihim olan takımlardı. Kadro kalitesi açısından saydığım ekiplerin çok üstünde bir takımla eşleşildiği aşikar da olsa; rakibin popüleritesinin yüksekliği, motivasyon açısından özelikle türk oyunculara ekstra bir katkı sağlıyabilir. Fransa şampiyonu Bordeaux'u, geçen sezon 3 kupayı kılpayı elinden kaçıran (Bremen etkisi) Hamburg'u ve Bundesliga'nın her zaman zirve ekiplerinden biri olan Leverkusen'i küçük görenlerin bu sefer ne geveleyecekleri ise merak konusu...


Atletico Madrid, denince akla sezon öncesinde yapılan isimli transfer gelir. Kadrolarında her zaman için yıldız isimlerde bulunsa, istenen başarı bir türlü gelmez. Alışılmışın aksine 2009-2010 sezonu öncesinde neredeyse hiç transfer yapılmadı, aksine kadrodaki bazı yıldız isimler de ya satıldı, ya da sözleşmeleri yenilenmediği için Madrid'ten ayrıldı. Geçen aylarda kovulan teknik diektör Abel Resino ile kavgalı olan Seitaridis ve Maniche sözleşmelerinin de bitmesiyle gönderildiler. Sözlemesi biten bir başka isim Leo Franco da artık bize çile çektiriyor. Gidenler arasında klübe para kazandıran ise hollandalı John Heitinga oldu. İşin dramatik kısmıysa, geçtiğimiz sezon sık sık eleştirilen bu 4 ismin de aranır olması. Bir de yılların düş kırılıklığı, Liverpool efsanesi Luis Garcia var.. Onu da artık Racing Santander formasıyla izliyoruz. Keşke hep İngilterede kalsaydı...


Real Betis'in küme düşmesinin ertesinde, Sevilla ekibiyle yüzlerce maça çıkmış, milli olmuş Juanito Madrid ekibinin en dişe dokunur transferi durumda. Leo Franco'nun gidişinin ardından, kale 2 genç isme emanet edilmiş durumda. Lakin, Franco bile mumla aranıyor son aylarda.

Cleber Santana, Jurado, Reyes ve Juan Valera...

4 oyuncunun da ortak özelliği Geçen seneyi başka takımlarda kiralık geçirdikten sonra tekrar Madrid'e dönmeleri. Kiralık oynadıkları takımlardaki başarılarına rağmen, Atletico taraftarı müneccim boku yemişçesine sezon öncesinde yönetimden transfer isteğinde bulunmuşlardı. Takımın şuanki durumu onları haklı çıkartıyor.





Takımın durumu demişken, bizi daha çok ilgilendirenin ligden çok avrupadaki durumu olduğunu düşünüyorum. Şampiyonla Liginde, Porto ve Chelseanin arkasında kalmaları pek şaşırtıcı olmasa da, Apoel'le 2 maçta da berabere kalmaları olacak iş değil. Tam işler yoluna giriyor derken, son grup maçında Vicente Calderon'da alınan ağır Porto mağlübiyeti taraftarı tekrardan çıldırttı. Sezon başında Agüero ve Forlan'ın takımda tutulma nedeninin Şampiyon Ligi'nde başarı olduğu da düşünülürse. Taraftarın alınan rezil sonuçlara tepkisinin de anormal olmadığı kesin.



Açıkçası Agüero ve Forlan'dan birisini satmayarak hata ettiklerini söylersek haksız sayılmayız. Özellikle geçen sezon uçana kaçana gol atan Forlan +25 milyon euro gibi bir bonservisle yollanıp gelen parayla ortasaha ve defansa takviyeler yapılabilirdi. Bu takviyeler devre arasında yapılacaktır. Ayıca urugaylı golcünün son aylarda bazı kaybedilen maçlarda, Aydın Yılmaz misali gezindiğini de hatırlatalım. Şimdilerde ise Agüero'nun Chelsea'ye transferi konuşuluyor, Drogba ve Kalou'nın Afrika'ya gitmesi nedeniyle, bu transferin birkaç hafta içinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Gitmezse kabusumuz olabilir:)


Gelelim Atletico Madrid'in şuanki istikrarsız futbolunun ve kötü gidişin nedenlerine...


Öncelikle çok gol yiyorlar. Genç kalecilerin tecrübesizliği önemli olsa da, takım savumasındaki zaafları Atletico'nun en büyük problemi. Genellikle 4 hücümcuyla oynuyorlar. Zaten ilerde 2 forvet varken; Maxi, Jurado, Simoa, Reyes'ten 2'si sahadaysa, beklere ve ortasahanın göbeğine fazla yük biniyor ve oradaki isimler de bu yükü kaldıramıyor. Simao'ya bu yaştan sonra savunma yapmayı öğretemeyeceğinize göre, ortasahanın göbeğinde oynayan isimler daha güçlü olmalı. Stoperlerden Perea ve Pablo Ibanez, La liga'da ziveyi hedefleyen bir ekip için yeterliliği tartışılacak stoperler. Bu sezon alt yapıdan gelen Alvaro Dominguez defansta zaman zaman şans bulsa da, ben hiç beğenmedim. Stoperlerin kötü gününde olması durumunda Galatasaray işi ilk maçta bile bitirebilir.

Maç tarihi yakınlaştıkça Atletico'yu daha yakından incelemeye vaktimiz olacaktır.

3 Kommentare:

MBC hat gesagt…

gecen gün tenerifa - atletico madrid macini izledim..

Tenerifa zaten az gol atan takim olmasiyla biliniyor ama yinede bu atletico´ya kök söktürdü..
özelikle ikinci yarida Madrid top görmedi desek dogru olur..
kaldiki Tenerifa 1-1 biten macta birde penalti kacirdi.. (kalecisi kurtardi)

Frank Baumann hat gesagt…

Abi hiç sorma; Malaga, Espanyol, Villareal, Real Madrid kazandı; Atletico'dan yattık. Gelen parayla Madrid deplamanına uçak bileti planlarım vardı:(

MBC hat gesagt…

Can nasil atletico´ya bastin? Köln fln vardi ya.. Onlar haftanin bankiydi..

buarada istersen blog´da haftalik tahminlerde buluna biliriz :P bakalim kim daha basarili olacak.. 5 macin nekadari tutacak :P