20.11.2009

Yunanistan Milli Futbol Takımı


- ''Çok sıkıcılar''

- ''Hep defans yapıyorlar''

- ''Hayvan gibi sert oynuyorlar''

- ''Bütün maç yatıp, bir gol sıkıştırarak şampiyon oldular''

- ''Adamı futboldan soğuturlar''

Yunanistan, şampiyon olduğunda aynı muhabbetler vardı, hala da var. Adları çıkmış dokuza, inmez sekize; tv'deki en sevilen yorumculardan, futbolla en alakasız adamlara kadar Komşuyla ilgili yapılan yorumlar 5 senedir değişmedi. Euro 2008 elemelerinde, Ali Samiyen'de bizim takımı madara etmelerinin ardından bile fikirler değişmedi.

Yunanistan göze hoş gelmeyen, hatta sıkıcı denecek bir futbol oynadığı doğru. Tabii burda göze hoş gelmek deyince akıllara Benitez'in Liverpool'u, geçen seneki Barcelona veya Arsenal gibi takımların gelmesi lazım. Bu 3 takım da ayağa hızlı paslaşmayı başardıkları zaman rakibin üstünde yarattıkları baskıyla mükemmel hücüm futbolu oynayabiliyorlar. Bunların haricinde, geçen seneki Beşiktaş'ı, bu seneki Fenerbahçe'yi beğenen, Bülen Uygun'un Sivasspor'una umut bağlayan adam gidip de Yunan takımına burun kıvırıyorsa ya fazla milliyetçidir, ya da bildiğimiz gerizekalı.

Futbolda mücadele ve belli bir derecede sertlik olmazsa olmazlar. Premier Lig şuanda dünyanın en sevilen ligiyse, nedeni de gayetten budur; tekniği yüksek oyuncuları bile sıkıntıya sokan sert ve mücadele gücü yüksek futbol. Yunanların, hem milli takım hem oyuncular bazında tecrübesizliklerine rağmen, 2004'teki şampiyonluğa kadar gittikleri turnuvada en iyi başardıkları da buydu.

2010 Dünya Kupasına bilet alır almaz, daha turnuva başlamadan turnuvanın en sıkıcı takımı seçildiler! Kimse kusura bakmasın, bu bana biraz kıskançlık gibi geliyor. Yunanistan'ın katılıp, bizim milli takımımızın Bodrum ve Antalya'daki otellerden izleyecek olması, bazı gereksiz milliyetçi tipleri oldukça rahatsız ediyor.
Otto Rehhagel'in takımının 2004'teki şampiyon kadrodan günümüze gelenlere bakarsak, şimdilerde beraber Panathinaikos forması giyen Karagounis ve Katsouranis ikilisi hemen dikkat çekiyor. Takımın hücüm varyasyonları için bu ikili çok önemli. Angelos Basinas, geçtiğimiz sezon Porthsmouth'a transfer olduğundan beri yeni takımda şans bulmakta çok zorlanıyor. Otto Rehhagel bu nedenle kendisini son maçlarda kadroya çağırmasa da, 2004 zaferininin yaratıcılarından olan Basinas'ı Güney Afrika'ya mutlaka götürecektir kendisini. Ortasahada geçen sene futbolu Giannakopoulos'un yerini dolduracak kimse olmasa da artık Rehhagel çift forvet oynatıyor takımı. Gekas ve Salpigidis şu anda Yunanistan'ın en formda 2 forveti, bu isimlere ek olarak Amanatidis ve eski günlerinde olmasa da Charisteas diğer forvet seçenekleri. Defans hattı ise şu anda Yunanistan'ın en kritik bölgesi. Defans hattını, Avrupa'nın 'elit' takımlarında forma giyen, genel olarak fizik yönü üstün isimler de oluştursa , gözler Dellas'ı, formda bir Seitaridis'i cidden arıyor. Zamanında Seitaridis'e 12 milyon Euro (yuuh yani) verip sözleşmesi bitince yeni sözleşme imzalamayan Atletico Madrid'e de helal olsun diyelim.

2 Kommentare:

MBC hat gesagt…

eline saglik..
senin yazini okuduktan sonra düsünür oldum.. bende senin söyledigin gibi.. "sikici oynuyorlar" düsünenler arasindaydim..

sanirsam euro2004 yilini kimse unutamiyor.. veya unutmak istemiyor..

Frank Baumann hat gesagt…

Abi şu politika denen meret yüzünden halk olarak bir türlü sevemeyiz yunanlıları. Fakat adam herşeyiyle bizim avrupalı versiyonumuz. Umarım şimdilerdeki barış havası hiç bitmez...